Kahve ve Çeşitleri Hakkında Herşey: Çeşitleri Farklı, Tutkusu Aynı
Cappuccino, espresso, latte ve sade… Hangi çeşidi olursa olsun, kokusu bile insanı büyülemeye yeter… Zevkler ve renkler değişse de, hepimizin tutkunu olduğu bir kahve çeşidi mutlaka vardır. Peki, hiç özelliklerini ve hikayelerini merak ettiniz mi?
Kahve… Dost sohbetlerinde, toplantılarda, ders çalışırken, dinlenirken, kısacası hayatımızın pek çok anına eşlik eden özel bir lezzet. Bizi rahatlatması, kendimize getirmesi, uyanık tutması ve doğal bir içecek olması dolayısıyla kahve günün her saatinde hayatımızın başköşesinde.
Ülkeden ülkeye, kültürden kültüre kahve çeşitleri farklılıklar gösteriyor. En çok tercih edilenler arasında sadece, cappuccino, espresso ve latte yer alıyor. Ama dünyanın neresine giderseniz gidin hemen her bölgesinde dinlenmek için oturduğunuz bir cafe’de, bu çeşitlerden en az birini mutlaka bulursunuz. Çünkü, kahve tüm insanların ortak tutkusudur. Gelin, bu kahvelerin hikayesine ve özelliklerine birlikte göz atalım.
Espresso:
Espresso, koyu kavrulmuş, yeteri kadar ince çekilmiş ve espresso makinesinin kahve haznesinde (tek bir ölçü için yaklaşık 7 gr.) sıkıştırılmış kahveden geçirilen basınçlı 30 ml’lik sıcak suyun (90-96 derece) yaklaşık 20 saniye boyunca bardağa boşalması ile hazırlanan İtalya’ya özgü bir kahve türüdür. Espresso fincanlarında 30 ml’lik kahve, fincanın ¾’ ünden biraz daha azını oluşturur. Bu ölçüye solo adı verilir. Dilendiğinde ise normal fincanın iki katı büyüklüğünde bir fincana iki kez kahve dolumu yapılabilir. Bu ölçü ise doppio olarak adlandırılır. Sade olarak içilen espresso ile birçok damak tadına hitap eden americano, macchiato, con panna da hazırlanıyor.
Cappuccino:
Bugün dünyanın dört bir yanında çokça tüketilen, günümüzün en popüler içeceklerinden olan cappuccino’nun kelime geçmişi 1525 yılına kadar uzanıyor. O dönemde bugün kapüşon olarak da adlandırdığımız, uca doğru sivrilen uzun başlıklara cappuccino adı veriliyormuş. Cappuccino ise İtalyanca başlık anlamına gelen “cappuccio” kelimesinden türemiş. Bazı kaynaklarda 17. yüzyılda yaşamış olan Marco d’Aviano’nun, Osmanlıların Viyana kuşatmasından sonra bıraktığı kahvelerden cappuccino’yu geliştirdiği öne sürülüyor. D’Aviano Türk kahvesini yumuşatmak için süt ve bal kullanmış. Türk kahveleri tükenince de İtalyanların espresso’sunu kullanmaya başlamış. Cappuccino’nun 1900’lerde İtalya’da oldukça popüler bir içecek olduğu biliniyor. Luigi Bezzera’nın 1901’de espresso makinesini bulması ile cafe’lerde ve restoranlarda sunulmaya başlanan cappuccino, 2. Dünya Savaşı sonrasında tüm dünyada yaygınlaşarak servis edilmeye başlandı. Geleneksel olarak 150-180 ml.’lik porselen fincanlarda servis edilen cappuccino’nun en üst tabakasında 2 cm.’lik kadifemsi bir köpük bulunuyor. Porselen fincanların tercih edilmesinin nedeni, ısıyı iyi muhafaza ediyor olması. Köpük tabakası da aynı şekilde kahvenin sıcaklığını koruyor.
Latte:
Latte, İtalyanca’da süt anlamına geliyor. Asıl adı caffe latte machiato’dur. Tek veya double espresso buharla ısıtılmış kıvamlı süt dolu bir kupaya eklenir. Tercihe göre üzerine az miktarda süt köpüğü ve tatlı krema eklenir. Genellikle ince ve uzun bardakta servis edilir. İtalyanların genelde sabah kahvaltılarında sıkça tükettiği latte, ülkemizde de sevilen bir içecek.
Konu Resmi İçin Teşekkür (Thanks For The Image):
Couleur on Pixabay
Konu Resmi İçin Teşekkür (Thanks For The Image):
Kevin Butz on Unsplash
Konu Resmi İçin Teşekkür (Thanks For The Image):
Drew Willson on Unsplash
Konu Resmi İçin Teşekkür (Thanks For The Image):
Kenny Timmer on Unsplash