Kanser Belirtilerini Bilin ve İhmal Etmeyin Çünkü Kanser Geliyorum Diyor

Rutin testler, simir, kolonoskopi, endoskopi çok önemlidir fakat kanserden korunmak için sadece testlere güvenmek yeterli değildir.

Vücudunuzu dinlemek, her zamankinden farklı giden, tanımlayamadığınız bir şeyler fark etmek ve bunu araştırmak sizi erken teşhise götürür. Erken teşhis de kansere yakalanmamanızı veya kanseri başlangıcında yakalamanızı sağlar. Eğer siz de kansere yakalanmış veya gecikmiş hastalardan biri olmak istemiyorsanız, vücudunuzun verdiği sinyalleri, çok masum dahi olsalar, kontrol ettirmelisiniz.

İşte sizlere bedeninizin verdiği 10 alarm.

Hem Kadınları Hem De Erkekleri İlgilendiren Alarmlar.

1. Nefes Darlığı Ve Hırıltı:

Akciğer hastalarının geriye dönüp baktığında ilk hatırladıkları belirti nefes darlığı ve hırıltıdır. Bir akciğer hastası "Yolda karşıdan karşıya geçerken, daima nefes darlığı çekiyordum fakat bunun astım olduğunu düşündüm" diyerek durumunu anlatıyor. Eğer nefes ve soluk borunuzda bir nodül veya tümör varsa, bu nodül ve tümör baskı uygulamaya başladıysa, bu bir tiroit kanseri olabilir. Tiroit kanseri nefes darlığı problemlerine neden olmaktadır. Sık sık nefes darlığı sorunu yaşıyorsanız, mutlaka bir doktora danışmalısınız.

2. Yutkunma Problemleri Ve Ses Kısıklığı:

Bu tip sıkıntıların bir çoğu yemek borusu (özofagus) veya gırtlak kanserinin belirtileridir. Ayrıca, zorlukla yutkunma bazen akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alır. Kısık, boğuk bir ses veya boğazınıza bir şeyin baskı yaptığını hissetmeniz, nefes borusuna bir şey takılmış gibi olması, tiroit kanserinin erken belirtisi veya kansere dönüşmek üzere olan tiroit olabilir.

3. Sık Sık Ateşlenme Ve Enfeksiyon Geçirme:

Bu belirtilerin her ikisi de kemik iliğinde başlayan kan hücrelerinin kansere dönüşmesi yani lösemi belirtisi olabilir. Lösemi kemik iliğinin anormal beyaz kan hücreleri üretmesine neden olur. Bu anormal beyaz kan hücreleri sağlıklı beyaz hücrelere yer bırakmazlar ve vücudun enfeksiyonlarla savaşma kapasitesini düşürürler. Doktorlar genellikle birçok kez ateşlenme, ağrıdan şikayet etme ve uzun süre geçmeyen grip vakalarının ardından, hastalara lösemi teşhisi koymaktadırlar.

4.Mide Rahatsızlığı:

Mide rahatsızlığı kulağa çok sıradan ve basit gelse de, bu problem karaciğerde bir tümörü işaret edebiliyor.

Mide krampları veya sık sık geçirilen mide rahatsızlıkları kolon (rektum) kanserinin belirtisi olabilir. Bu hastaların birçoğu kendisinin ülser olduğunu düşünmektedirler. Fakat durumu hafife almadan, mutlaka bir doktora danışılmalıdır.

5. Halsizlik Ve Bitkinlik:

“İş yerinde oturuyordum ve o gün kendimi eve gidemeyecek kadar halsiz hissettim.” Lösemili bir hasta kendi durumunu böyle anlatıyor. Genel bir halsizlik veya bitkinlik farklı semptomlarla birleştiğinde birçok kanser şeklinin belirtisi olabilir. Halsizlik ve bitkinliğinizin sıklığını takip edin. Eğer bunu çok sık yaşıyorsanız, mutlaka bir doktora başvurun.

6. Beklenmedik Kilo Kaybı:

Diyet veya egzersiz yapmadığınız halde, kilo veriyorsanız bunu sorgulamanız gerekir. Ani ve istemsiz kilo kaybı erken evre kolon kanseri veya herhangi bir sindirim sistemi kanseri olabilir. Bu ayrıca iştahınızı kesen, karaciğere yayılmaya başlamış bir kanser türü de olabilir.

7. Tırnaklarda Değişim:

Tırnaklardaki beklenmedik birçok değişiklik önemsenmesi gereken bir durumdur. Tırnaklardaki kahverengi, siyah lekeler, çizgiler veya benekler cilt kanserini işaret ediyor olabilir. Üzerindeki kıvrılma ve parlaklık ise akciğer kanserinin belirtisi olabilir. Tırnaklarınızın solgunlaşması ve beyazlaşması da karaciğerinizin tam olarak çalışmadığının bir göstergesidir. Bu tip belirtilerden sonra hastalara karaciğer kanseri teşhisi konabilmektedir.

8. Geçmeyen Mide Asidi Veya Küçük Öğünlerden Sonra Dahi Aşırı Tok Hissetme:

Mide kanserinin yeni başladığı zamanki en belirgin özellikleri üst veya orta karında gaz ve mide yanması, mide ekşimesi şikayetleridir. Yemek yedikçe hastanın bu sıkıntısı daha da şiddetlenir. Hasta çok az yemek yese de, çok yemek yemiş gibi midesinde şişlik hisseder.

Mide ilaçları olan antasidler hastaların bu sorunlarına iyi gelmektedir ve bu nedenle şikayeti olan kişiler durumun ciddiyetinin farkında olmazlar. Bu şikayetler çok daha ciddi bir durumu işaret ediyorken, bu antasidlerin mideyi rahatlatması sonucu hastalar sadece mide asidi nedeniyle bu sorunu yaşadıklarını düşünürler.

Eğer sık sık mide asidi nöbetleri geçiriyorsanız, karnınızda beklenmedik ağrılarınız oluyorsa veya çok az yediğiniz halde midenizi şiş hissediyorsanız, hemen bu konuyla ilgili bir uzmana danışmalısınız.

9. Kronik Mide Ekşimesi Ve Yanması:

Eğer bir oturuşta yarım pizza yediyseniz, mide yanması yaşamanız normaldir. Fakat sık sık mide yanması ve ekşimesi yaşıyorsanız, yemekten sonra az da olsa göğüs kafesinizde bir ağrı hissediyorsanız, hemen doktorunuza başvurun ve yemek borusu (özofagus) kanseri olup olmadığınızla ilgili araştırmalar yapmasını isteyin. Reflü hastalığı yemek borusu kanserinin habercisi olabilir. İhmal etmeyin ve sık sık kontrollerinizi yaptırın.

10. Bağırsak Problemleri:

Kabızlık, ishal ve dışkıda değişiklik kanser belirtisi olabilir. Eğer bu şikayetleriniz grip veya besin zehirlenmesi nedenine bağlı değilse ve birkaç günden fazla sürüyorsa, bu kanser belirtisi olabilir. Kolon kanseri teşhisi konmuş kişiler çok sık büyük tuvaletlerine çıktıklarını ve tuvalete çıkmış olmalarına rağmen sanki bağırsakları boşalmamış gibi hissettiklerini dile getiriyorlar.

Pankreas kanserinin erken evrelerindeki en belirgin işaret sık sık, yağlı, normalden daha soluk renkte, kokulu dışkıdır. Böyle bir dışkı, vücudunuzun yiyecekleri olması gerektiği gibi öğütmediğini gösterir. Böyle bir durumda acilen doktorunuza başvurmalısınız.

Kadınların İhmal Ettiği Alarmlar.

1. Kırmızı, Ağrılı, Şişmiş Göğüs:

Her kadın göğüslerindeki yumru ve şişlikleri kontrol etmeyi öğrenmelidir. Meme kanseri kendini yüzeye çok yakın yerde göstermesine rağmen, bu şişlikler bazen gözden kaçırılır. Meme kanseri olmuş bazı kadınlar göğsünde selülite benzer çukurlaşmalar fark ederken, bazıları da göğüste ağrı, yanma veya tahriş hissettiklerini anlatıyorlar. Memenin kırmızı veya mora dönmesi de meme kanserinin belirtilerinden biri olabilir. Göğüslerinizde hiç beklemediğiniz bir durumla karşılaştığınızda, mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılır?

Meme muayenesini her ay hiç ihmal etmeden adet döngüsünün 5. veya 7. günleri arasında yapmalısınız. Meme muayenesinin üç aşaması vardır; Gözle muayene, yatarak elle muayene ve ayakta elle muayene.

Gözle muayenede ellerinizi kalçanıza koyarak, avuçlarınızı önde sıkarak, kollarınızı yanlara serbest sallanır pozisyonda bırakarak, elleriniz havadayken, vücudunuzla öne doğru serbestçe eğilmiş olarak her iki memenizi de aynada dikkatlice inceleyin.

Elle değerlendirmede meme dokusunda normalde var olan meme dokusu ile olmaması gereken bir dokunun ayrımı önemlidir. Elle değerlendirmede meme dokusu asla baş ve işaret parmağı arasında sıkılmamalı, elin baş ve serçe parmakları dışında kalan üç parmağı meme dokusu üzerine yerleştirilerek, tarama parmakların hassas olan iç yüzeyleriyle dokuyu hissederek yapılmalıdır. Memelerinizi koltukaltından göğüs kemiğine, köprücük kemiğinden memenin alt sınırına kadar olan tüm alanları dikkatlice hissedilerek taramalısınız. Muayeneyi, parmak uçlarınızı meme üzerinden kaldırmadan, memenin tamamını ya daireler çizerek, ya yukarıdan aşağı-aşağıdan yukarı tarayarak ya da merkezden dışa tarayarak yapmalısınız.

Yatarak muayene yaparken sırtüstü yatın. Sağ omzunuzun altına bir yastık veya katlanmış bir havlu yerleştirdikten sonra sağ elinizi başınızın altına koyun. Bu aşamada meme dokunuz bir yana doğru kaymamalı, ortada durmalıdır. Daha sonra sol el parmaklarınızla memenizi yukarıda anlatıldığı şekilde tümüyle tarayın. Bunu tamamladıktan sonra diğer memeye geçin.

Ayakta muayenede önce sağ elinizi ensenize yerleştirin ve yatar pozisyonda elle değerlendirmede yaptığınız işlemleri önce sağ memeniz için sonra da sol memeniz için tekrarlayın. Bu muayene ideal olarak duş altındayken sabunlu elle yapılır. Zira suyun ve sabunun etkisiyle meme dokusundaki muhtemel kitleler çok daha kolay ulaşılır hale gelirler. Ayakta yapılan muayene özellikle üst dış kadrandaki kitlelerin daha iyi fark edilmesini sağlar. Meme kanserlerinin %60-70'i meme dokusunun en yoğun olduğu bu bölgede görülür.

2. Meme Ucunda Değişiklik:

Meme kanserine yakalanmış kadınların bir çoğunun ortak özellikleri meme uçlarının düzleşmeye, içine çökmeye veya yanlara dönmeye başlamasıdır. Meme uçlarınızda kaşıntı, pullanma ve sertleşme varsa, bu belirtileri çok ciddiye alıp mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

3. Karında Gerginlik Veya Karın Bölgesinde Kilo Alma:

Aniden kilo alarak karın bölgenizde şişlik oluşuyorsa, bu şişlik uzun zamana yayılarak inip çıkıyorsa, bu belirti ovaryum tümörü (yumurtalık tümörü) olabilir. Mutlaka bir doktora gidip, tetkiklerinizi yaptırmalısınız.

4. Sürekli Tok Hissetme Ve Yemek Yememe:

Bu belirti ovaryum kanserinin diğer bir belirtisidir. Yumurtalık tümörü olan hastalar çok uzun süre yemek yemedikleri halde, hiç iştahlarının olmadığını, yemek yiyemediklerini belirtiyorlar. Karında sık sık belirgin bir şişlik veya kilo alma sorunu yaşanıyorsa, (bu durum bir ayda 10-15 kez yaşanıyorsa) ve buna pelvik bölgesinde ağrı, sürekli tok hissetme de ekleniyorsa, doktorunuzdan mutlaka pelvic ultrasonu istemelisiniz.

5. Adet Döneminde Çok Ağrı Veya Yoğun Kanama Yaşamak:

Bu belirtiler endometriyal veya rahim kanserinin belirtileri arasındadır. Ne yazık ki, bu hastalığa yakalanmış kadınların bir çoğu bu konuda doktorlarının hassas davranmadığını, ihmalkar davrandıklarını veya sorunlarını menopoz öncesi normal belirtiler olarak değerlendirdiklerini dile getiriyorlar. Eğer siz normalden daha kanamalı bir adet dönemi geçiriyorsanız, doktorunuzdan mutlaka vajina içi ultrasonu istemelisiniz.

Erkeklerin İhmal Ettiği Alarmlar.

1. Ereksiyon Problemleri:

Prostat kanserinin gelişim dönemindeki en yaygın belirtisi ereksiyon olma güçlüğüdür. Bu, konuşması çok zor bir durum olabilir fakat bu durumu mutlaka doktorunuzla paylaşmalısınız. Bu durum belki de sadece cinsel fonksiyon bozukluğu ile ilgili bir konu olabilir ama yine de doktorunuza danışacak kadar önemli bir konudur.

2. Kasık, Basen, Karın ve Uyluk Bölgelerinde Ağrı:

Prostat kanserinin belirtilerinden biri de kasık, basen, üst uyluk veya sırt bölgelerinde ağrıdır. Testis kanseri olan hastaların birçoğu göbek ve karın bölgelerinde, testis torbasında ve testislerde ağrı yaşadıklarını belirtiyorlar. Hastalar testislerinin aşağıya doğru çekildiğini hissetmektedirler. Lenflere yayılmış olan prostat kanserinde pelviste veya bacaklarda şişme görülmektedir. Buna benzer belirtilerle karşı karşıyaysanız, hemen doktorunuza başvurunuz.

3. Testislerde Şişme Ve Yumru Oluşması:

Testis kanserinde oluşan yumrular neredeyse ağrısızdırlar. Bu kanser tipinde testiste genişleme ve şişlik oluşur. Hasta bu yumruyu bazen fark eder bazen de fark edemeyebilir.

4. Meme Ucunda Ağrı, Pullanma Veya Akıntı:

Erkekler de meme kanseri olabiliyorlar. Ayrıca birçok erkek jinekomasti adında (meme bölgesinde iyi huylu yumru) bir durumla da çok sık karşılaşmaktadır. Erkeklerde meme kanseri genellikle bir yumru şeklinde belirir. Bu yumru içeri yayıldığında göğüs kafesinde ağrıya sebep olur. Diğer belirtiler ise memede kızarma, pullanma, deride çukurlaşmalar, meme ucunun içeri çökmesi, yanlara dönmesi veya memede akıntıdır. Memelerinizde yumrular oluştuysa, şişme ve ağrı varsa, meme bölgenizde her zamankinden farklı bir değişim oluştuysa, mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

5. İdrar Yapma Zorluğu Veya İdrar Miktarında Değişiklik:

Prostat kanserinin ilk aşamalarındaki en yaygın belirtisi bir kere de idrarı yapamayacak gibi hissetmektir. Bazı hastalar idrarını kesemediklerini, bazıları da idrar yapmaya başlar başlamaz idrarın kesildiğini veya normalden daha az idrar yaptıklarını belirtiyorlar. Bu belirtiler daha basit şeyleri de işaret edebilir fakat yine de doktorunuza başvurmada fayda vardır.

Konu Resmi İçin Teşekkür (Thanks For The Image): Pixabay